Bugün evde altıncı haftayı bitiyoruz. Evde bir sürü şey yaptık. Ama bitmedi… Belirsizlik devam ediyor… “İçimize dönelim” cilerden “Çamaşır sucular”a, iki kutup arası, zengin bir yelpazede savruluyoruz. Güç sandıklarımız anlamını yitiriyor, hala tutunmaya çalıştıklarımız ellerimizden kayarken acıtıyor.
Baş etme teknikleri nelerdir? Bunun baş edilecek bir durum olmadığını düşünen taraftayım. Yani; evde olup önlemlerimizi alalım, hijyen zaten hep hayatımızda olsun… Bundan bahsetmiyorum. Başka yapabileceğimiz bir şey yok diyorum. “Baş etme” kelimesindeki yorucu, savaş hali içeren duygusal dirence ve ironiye dikkat çekmek istiyorum. Belki biraz kabul de etmek gerekiyordur. Zira o kadar büyük olmadığımızı kavramadıkça tokatlar da büyüyor gibi… Ben bugün; çamaşır suyundan arada içe dönebildiğimde çıkan, kendime ve bütüne verdiğim “Evet” leri paylaşmak istiyorum:
Evet, aksini düşünme tuzağına düşsek de hayat bizden büyük. Anlamamız gereken bu olabilir.
Evet, her şey müdürü ve organizatörü gibi davransak da, hayatın planı bizden büyük.
Teslimiyet zorluyor olabilir.
Evet, gerçekten bildiğimiz hiç bir şey yok. Bilmiyoruz. İşte bir virüs geliyor ve korku içinde, bildiğimizi sandıklarımız işe yaramıyor. Bu egomuzu zorlayabilir.
Evet, hepimiz sorumluyuz: Suçlu kimse değil. Ne Çin’deki adam, ne sokağa çıkan duyarsız, ne başkası. Toplu olarak doğaya, yuvamıza, yüzyıllardır “insan virüsü” olarak etkilerimiz ve verdiği tepkiler var. Suç yok. Varsa da hepimizin… Kabul edemediğimiz belki budur.
Evet, dünyanın merkezi değiliz: Yarın daha az kazanmamız, çocuğumuzla, eşimizle sorunlarımızın artması, psikolojik sıkıntılarımızın artması, her şey dediklerimizin alt üst olması mümkündür. Bunlar bizi dünyanın merkezi yapmaktan ziyade, ufacıklığımızla yüzleştiriyor. Kızgınlığımız belki bunadır.
Ve evet, tüm bunlar değişebilir: Dün bugünü, bugün yarını yaratıyoruz. Hep birlikte yaratıyoruz. O yaratmıyor. O bizden çok uzaktaki kötüler yaratmıyor. Sadece “Ben sorumluluğumu alıyorum” demek yarını dönüştürmek için başlangıç olabilir.
Yarın için yuvamıza, şimdiye kadarkilerden farklı verebileceğimiz neler var?
#coronalıgünlerde #coronavebiz